-
Semerkant'ta Uluğ Bey Rasathanesi'nin girişi
Uluğ Bey Rasathanesi'nde 30 m capinda SEKSTANTgözlem aleti
Uluğ Bey Rasathanesi, 1421 yılında TİMUR İMPARATORLUĞU'nun 4. sultanı ULUĞ BEY FARSÇA: میرزا محمد طارق بن شاه رخ الغبیگ , Mīrzā Muhammad Tāriq bin Schāhruch Ulugh Beg) tarafından yaptırılan 3 katlı bir gözlem evidir.
Rasathanede devrin ünlü astronomları ALİ KUŞÇU, BURSALI RÜMİ, GIYASSEDİN CEMSİD FARSÇA: غیاثالدین جمشید کاشانی , Ghiyāth al-Dīn Jamshīd ibn Masʾūd al-Kāshī) çağdaşları ile birlikte çalıştılar. Son kısımları 1449 yılında Uluğ Bey tarafından tamamlanan ve tarihe ZİYCİ SULTANI veya ZEYCİ KÜRKANI olarak geçecek eseri bu rasathanede hazırladılar.
Kurulup çalışmaSI
Uluğ Bey’in en büyük eseri, SEMERKAND MEDRESESİ inşaasından kısa bir süre sonra SEMERKANT’ta yaptırdığı büyük rasathanedir ve dış görünümü gezel bir rasathanedir. Uluğ Bey Rasathanesi de denilen bu rasathane, Semerkant Medresesi’nde yapılan matematik ve astronomi çalışmalarını pratiğe uygulamak, sonuçlarını hazırlanacak bir eserle ilim dünyasına sunmak gayesiyle yapılmıştı.
Uluğ Bey, 1421’de yapımına başlanan rasathanenin inşaası bittikten sonra, rasathane müdürlüğü görevini, GIYASEDDİN CEMDİD’e verdi. Bu gözlemevinde yapılan gözlemler, ancak on iki yılda bitirilebilmiştir. Önce Gıyaseddin Cemsid rasat ve hesaplama işlerini o idare ediyordu. Gıyaseddin 1429 yılında ölünce yerine BURSALI KADIZADE RUMİ görevlendirildi. Rumi’nin1430 yılında ölümü üzerine rasathanenin müdürlüğüne, Kadızade’nin talebesi ALİ KUŞÇU getirildi.Burada yapılan gözlemler üzerine Uluğ Bey, ünlü Zeycini düzenlemiş ve bitirmiştir. Zeyc Kürkanı veya Zeyc Cedit Sultanı adı verilen bu yıldız kataloğu eser, birkaç yüzyıl doğuda ve batıda faydalanılacak bir eser olmuştur.
1449'da Uluğ Bey'in öldürülmesinden hemen sonra dindar fanatikler bu rasathaneyi yıktırtmışlardır.Bu rasathanenin bulunduğu tepe mevki unutulmuş ve tepeye "40 Kızlar" adı verilen bir adak türbesi yaptırılmıştır.
1575'de Sultan III. Murat döneminde 1577 yılında Tophane sırtlarında bilim adamı TAKİYUDDİN’in idaresi altında kurulan gözlemevi Uluğ Bey Rasathanesi'ni örnek almaktaydı. 1688-1743 döneminde Mihraçe II.Jai Singh'in Delhi, Ujjain, Mathura, Varanası ve Jaipur'da kurduğu "Jantar Mantar (Yantra Mantra)" adı verilen 5 rasathane de Uluğ Bey rasathanesini model olarak almıştır.
1908'de bir Rus bilgini olan V. L. Vyatkın bu rasathanenin tam mevkini bildiren kitabeyi bulmuş ve yapılan arkeolojik kazılar sonucu bu rasathanenin kalınıtıları tekrar ortaya çıkartılmıştır.
Zeyci Kürkanı
Rasathanenin gözlemlerine dayanan Uluğ Bey'in bir ZEYC eseri olan "Zeyci Kürkanî" veya "Zeyci Sultanî" 1437'de yazma halinde kopyaları yapılıp yayımlanmıştır. Uluğ Bey'in öldürülmesinden sonra Semerkant'tan kaçmaya zorlanan Ali Kuşçu bu eserin bir yazma kopyasını yanında TEBRİZe kaçırmıştır. Ali Kuşçu sonra uzun hasanın sözcülüğünü yaptıktan sonra II.MEHMED'in davetiyle İstanbul'a gelmiştir. Osmanlı - Akkoyunlu sınırında II. Mehmed'in emriyle büyük bir törenle karşılanan Ali Kuşçu, Ayasofya medresesine müderris olmuş ve 1474'de İstanbul'da ölmüştür.FARSÇA dili ile yazılmış olan eserin sonradan İslam dünyası bilim dili olan ARAPÇA 'ya, çevrisi yapılmıştır. Bu eserin yazma kopyaları İstanbul'dan Avrupa ülkelerine geçmiştir.
1643'de OXFORD ÜNİVERSİTESİ astronomi profesörü olan John Greaves bu eserin Farsça ve Arapça yazma kopyalarını kullanarak LATİNCE'ye çevirisini yapmıştır; ama bu çeviri yazma olarak kalmış ve bastırılmamıştır. 1655'de Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphanesi müdürü olan Thomas Hyde kütüphanede bulunan dört yazma kopyadan bir İngilizce çeviri yapmış ve yayımlamıştır.]Avrupa dillerinin birçoğuna da çevrilmiştir. 1839 yılında cetvelleri Fransızca tercümeleriyle birlikte, asıl eser de1846 yılında aynen basılmıştır. KAYNAKÇA TR.WİKİPEDİA.ORG/WİKİ/ULUĞ-BEY-RASATHANESİ